Madrid’te güzel ve eğlenceli bir yemek için biraz karmaşanın içine dalmak gerekiyor. Belki İspanyolların genel hareketliliğinin ve sesli yaşamalarının yemek kültürüne yansımasıdır bu görülen. En çok tercih edilen yemek mekanları ya mercado denilen türkçesi pazar olan ama aslında pek bizim bildiğimiz pazarlara benzemeyen mekanlar ya da küçük ve kalabalık tapas barlar. Buralarda küçük atıştırmalıklar yani “tapas” veya küçük porsiyonlu yemekler oluyor ama tapasların durduğu barı aşıp sipariş vermek oldukça zor olabiliyor. Hatta öyleki bazı tapas barlara girip sipariş vermeyi başaramadan çıkmak mümkün olabiliyor. Biz Türkler için biraz tuhaf gelse de o karmaşaya ayak uydurmak, bu farklılığı yaşamak ve bu güzel yemeklerden tatmak güzel bir deneyim oluyor.
Mercado San Miguel, şehir merkezinde, en büyük meydan olan Plaza Mayor’un yanında. Mimari olarak da oldukça güzel bir bina ve içerisinde küçük küçük büfeler diyebileceğim yerler var ve onların barlarında sergiledikleri tapaslar, sangria satan yerler, ekmek ve pasta satan yerler, balıkçılar ve meyve satanlar var. Hepsinden ayrı ayrı küçük şeyler alarak yiyebilir tatlarına bakabilirsiniz. Ayrı bir alanda buralardan aldıklarınızı oturup yemek için mevcut ama ispanyollar genellikle ayakta yemeyi tercih ediyorlar heralde.
Her tezgahtan küçük bir parça alarak ve tadarak güzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz ama Mercado San Miguel biraz pahalı diğer mercadolara göre ve küçük küçük derken yüksek bir fiyatla geceyi sonlandırabilirsiniz.
Mercado San Anton bir diğer yemek ziyafetine ev sahipliği yapan pazar. Chueca mahallesinde yer alıyor ve Mercado San Miguel’e göre fiyatlar düşük ama lezzet yine üst seviyede. Bir öğlen vakti henüz acıkmadığımızı düşünerek sadece gezmek için girip tezgahları görünce iştaha geldğimiz ve neredeyse her tezgahtan bir şeyler aldığımız bir yer oldu. Bu yemeklere karşı koymak pek mümkün değil, o nedenle açken gimekte fayda var.
Önce giriş katındaki tezgahları geziyoruz. İlk kat daha ziyade mahalle halkının alışveriş yaptığı dükkanlardan oluşuyor.
Sonra üst kata yemek alanına çıkıyoruz ama merdivenlerde bu fırını gözüme kestirdiğimden ve yemeklerin yanında verilen ekmekle tatmin olmadığımdan sonradan aşağı inip bu fırından nefis fransız köy bageti aldım ve böylece yemeklerden aldığım keyif katlandı da katlandı….
Üst kattaki bütün tezgahlardan ayrı ayrı bir şeyler aldıktan sonra orta alandaki masalara kurulup hepsinin tadına bakıyoruz. Fotoğraflarda sadece 2 tezgaha odaklanmışım ama aslında çok fazla çeşit vardı; ispanyol, yunan, italyan, japon ve fransız mutfaklarından gelen lezzetler. Öğle yemeği için nefis bir ziyafetti…
Bu yazı daha önce 4677 kez okundu!