Birçok blogta rastladığım ve hiç sevmediğim klasik bir giriş cümlesi vardır: uzun zamandır yazamadım…Evet ben de uzun zamandır yazamadım, daha doğrusu arada yazdım ama 2014’ün ikinci yarısında cafelontano’ya pek konsantre olamadım çünkü zor ve farklı bir süreç yaşıyorum yaklaşık 6 aydır ve önümde muhtemel bir 3 ay var. Sonrasında, çok güzel bir varlığa ulaşmak tüm motivasyonum. Tabi bu durum benim seyahatlerimi, hareketlerimi, yediklerimi etkilediğinden blogta paylaşım için yeni malzemeler üretme konusunda biraz eksik kaldım. Benim gibi üretme takıntısı olan yani bir şey üretmediği günü boşa geçmiş sayan bir insan için zor zamanlar oldu özellikle ilk aylar çünkü enerjimin belki de %5’i kalmıştı bana geriye. Şimdi %70’lik enerjim var ama yine de kısıtlı olduğu için idareli kullanmam gerekiyor.
2014’ün ilk yarısında bir İtalya ve üç Yunanistan gezisi vardı. İtalya gezisi Roma, Napoli ve Amalfi kıyılarındaki küçük şehirleri içeriyordu. Mutfak açısından bu gezi bana muhteşem pizzayı gösterdi ve döndüğümde pizza uygulamam çok değişti. Cafelontano pizzasının bu tarihsel gelişiminden aslında başka bir yazıda bahsetmeyi düşünüyorum ama kısaca şunu söyleyebilirim; pizzanın baş rolünde domatesin olduğunu öğrendim ve ince hamur takıntısından kurtuldum; çünkü hamurun kabarmasına izin vermek gerekiyordu.
Yunanistan seyahatlerinde Midilli Adası, Meis Adası ve Thassos adasını görme fırsatım oldu. Tabi her ikisi için de ayrıntılı yazı planlarım var. Hatta Midlli Adası’nı Beef&Fish dergisi için de yazdım. Tek cümle ile bu gezilerden ne kazandığımı özetlemek gerekirse; bir daha yaz tatillerimi Türkiye’de yapmamaya karar verdim çünkü artık yaz tatillerimin vazgeçilmezi Yunan adaları olacak. Ege’de tatil yaparken nasıl da kötü muameleye maruz kaldığımızı, vasat hizmetlere, kötü yemeklere nasıl büyük paralar ödediğimizi anladım. Ve hep övünüp durduğumuz Türk misafirliğinin aslında bizde artık hiç kalmadığını anladım Yunanların sıcaklığını ve içtenliğini gördüğümde.
Her yaz olduğu gibi yine en sevdiğim tatil beldesi Kaş’a gitme fırsatım oldu. Kaş’ı benim için eşsiz kılan şeylerden biri doğal ve basit hayatıdır, sıcak insanlarıdır ama maalesef Kaş’ın da Bodrum, Marmaris gibi turizm fenomenlerinden etkilenmeye başladığını düşünmeye başladım bu sefer. Gün batımının en güzel saatinde, en meşhur barlarından birinde manzaraya karşı yudumladığımız kokteyllerin içinden çıkmaması gereken şeylerin çıkması ve bunun üstüne işletmenin bu durumu normal karşılayıp parasını tahsil etmesi ve üstelik bu “muhteşem” kokteyle İstanbul’da oldukça popüler, pahalı mekanda ödediğin kadar para ödemiş olmak bu düşüncemi destekleyen örneklerden sadece biriydi.
Klasik Samsun tatilimizin bir parçası olarak Karadeniz’e doğru ilerledik bu kez; Rize’ye Ayder Yaylası’nı görmeye, Trabzon’a Uzungöl Yaylasını görmeye gittik. Çamlıhemşin boyunca Ayder’e çıkarken bambaşka bir iklim ve ve hiç görmediğimiz bir dünya içinde gibiydik. Ama şehirde bu farklılık yerini ıslak bir çirkinliğe bırakmıştı. Ege’nin ve benim dilime Zülfü Livaneli’nin “Dünyayı güzellik kurtaracak” şarkısı dolandı bu manzara karşısında.
Uzungöl, coğrafi olarak yıllar önce gördüğüm haline göre pek değişmemişti ama değişen insanlar olmuştu. Arap turistlere odaklanarak değişen bir turizm kurulmuş; estetikten yoksun yapılar, para harcatmak hedefli reklamlar. Etrafta görülen tabelalar, pankartlar Türkçe’den ziyade Arapça yazılmış. Sunulan hizmet ve yemekler ise kaliteden yoksun. Bu güzelliklerin böyle bir anlayış ile kaybolmasını görmek üzücüydü.
2014’te yemek kültürü açısından en çok doğal ve sağlıklı gıdaya odaklandım. Artık tüm meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketiyorum, doğayı kendime uyumlu hale getirmeye çalışıp saçma şeylere maruz kalmaktansa, kendimi doğaya uyduruyorum ve her şey doğal akışında ilerliyor. Bu nedenle 2015 için blogta en çok paylaşım hedeflediğim konuların başında gelecek bu. Üretme enerjim olmadığı 2. yarı yılda en çok zamanım okumakla geçti ve favori konularım; tarım, sağlıklı gıda, yavaşlık akımı, vs. oldu. Bir de ekşi maya ve gerçek ekmek üzerine büyük gelişme kaydettim. Ama maalesef 2013 Ekim ayında oluşturduğum ekşi mayam, bu zor dönemde ilgi gösteremeyince bozuldu. Bu sene yeniden ekşi maya oluşturmam gerekecek.
2015 için hayatımın her alanında olduğu gibi blogum için de hedeflerim var. Henüz yazamadığım seyahatlerimi yazmak istiyorum; aslında bu yıl beklenen küçük varlık nedeniyle pek seyahat edemeyeceğimden eski seyahatlerimi yazmak için iyi bir zaman olacak. Yazmam gereken seyahatler; Portekiz turundan Porto, Lizbon ve bir çok küçük şehir, Madrid, Thassos Adası, Midilli Adası, Karadeniz gezisi,vb. Daha çok yemek tarifi paylaşmak istiyorum; akşam için yapılacak kısa sürede pişen ama ziyafet gibi yenen menüler oluşturmak istediğim yemek paylaşımlarından biri. Daha çok et yemeği paylaşmak istiyorum. İtalyan-Türk mutfağının benzer yemeklerini konu eden yazılar planlıyorum. Ekmek yapımına tekrar ivme kazandırıp çeşitleri arttırmayı düşünüyorum. Çikolata yapımı konusunda da nefis planlarım var. Pastalarım devam edecek tabii çünkü artık bu yıl pasta kitabımı tamamlamak istiyorum. Bir de blogumun bir ödülü olsun istiyorum bu yıl. Neden olmasın?
Bir de Cafe Lontano’da 2014’ün en iyi paylaşımlarını seçtim;
Tatlı hayat tarifleri arasında: Bal bademli çikolata
Bol sarımsaklı tarifler arasında: Evde Hamburger Yapmanın Dayanılmaz Lezzeti ile İtalyan usulü güveç arasında kararsız kaldım :/
Seyahat kategorisinde favorim: Meis Adası’nın Masalsı Renkleri
2015’in güzel, bereketli, lezzetli, sağlıklı, hareketli bir yıl olması dileğiyle….
2015’te blogta görmek istediğiniz tarifler, incelememi veya araştırmamı istediğiniz konular varsa lütfen yazın. Bu blog “paylaşmak” için…
Son olarak 2014’ten favori fotoğraflar…
Bu yazı daha önce 5977 kez okundu!
Sevgili EPP biz de 2015 de gelecek olan bebişi dört gözle bekliyoruz 🙂 İlk birkaç ay belki biraz durmak gerekebilir ama bebekle seyahat etmek de ayrı bir keyif , bence şimdiden planlara başla …
Evet bu pasta kitabını bekleye bekleye iyice meraklandık , artık elimize almak istiyoruz. 2015 de herşey gönlünce olsun . Arzu
Çok teşekkür ederim Arzu Hanım.
Şuan bebekli seyahat zor geliyor gözüme ama duramam muhtemelen ben yerimde, bulurum onunla seyahat etmenin güzel ve kolay yollarını.
2015 hepimiz için güzellik dolu olsun, sevgiler.