Bir gece ansızın gelen ilham ile mis gibi badem kokusu, vişnenin rengi, çikolatanın erimesi ile karşıma çıkan bu mekiklerden bir kaç gün sonra okuduğum kitapta Enneagram’a göre 7 numaralı tipte yani keşif ve merak peşinde olduğumu öğrenmem güzel bir tespit oldu. Enneagram ile Prof. Dr. Uğur Batı’nın kitabında tanıştım; bu çok uzun yıllardır olan bir kişilik sistemi tanımlaması diyebilirim. İnsanı tanımaya dair geliştirilmiş sistemlerden biri aslında ve dünyada en yaygın olarak kullanılanlardan biriymiş. Kitapta dahi bilim adamı Einstein’dan bir alıntı yapıyor Uğur Batı: “Kişi, olması gerektiğini düşündüğü kişiyi değil, olduğu kişiyi araştırmalıdır”. Sonra Konfüçyüs’ten devam ediyor: “Güçlü olan, zayıf yanını herkesten iyi bilendir; daha güçlü olan ise zayıf yanına hükmedebilendir” şeklinde.
Kendini tanımak ayrı bir çaba ve yolculuk ve yüzyıllardır insanların en temel uğraşı. Büyük bir heyecanla okumaya devam ediyorum şuan kitabı. Benim içinde olduğumu düşündüğüm 7.grupta şöyle bir alıntı var: “Bu dünyada yapılacak, öğrenilecek o kadar çok şey vardı ki, yedi saat uyuyunca kendimi suçlu hissediyordum” İşte bu tam olarak benim cümlem! Doğru, yanlış, iyi veya kötü gibi bir yargıya hiç girmiyorum bu özelliğimle ama bildiğim tek şey var ki böyle yaptığımda kendimi çok iyi hissediyorum. İşte gece yarısı pişen mekikler de tam bunu anlatıyor.
Mekik tarifini daha önce de yaptım, yazdım ve o da yine bir denemenin, bir keşfin ürünüydü. Şimdi yine temel bir tarifi aldım. Bu kez arada bir ziyaret ettiğim Paris’teki mutfağından yazan David Lebovitz’e ait temel tarifin üzerine vişne ve çikolata ekledim. Havanın bu kadar sıcak olmadığı bir dönem olsaydı üzerini komple çikolata kaplayabilirdim; yerken aklımdan hep o geçti. Bugünlerde hava biraz serinken bu çikolata kaplı mekik hayalimi başka bir tarifle birleştiririm belki yine bir gece yarısı…
Fransızca ismi financier olan mekik, 17. yüzyılda ortaya çıkmış; badem unu ve yumurta akıyla yapılan yoğun bir kek gibi ama aslında Fransız mutfağında pasta diye geçiyor. Fakat burada kullanılan pasta deyimi bizim bildiğimiz katlı katlı pastayı ifade etmiyor. Mesela yoğun bir unsuz kek de bir pastadır Fransız mutfağında. Yani yine tam karşılığı olmayan bir şeyle karşınızdayım. Zaten beni kendisine çeken de o sanırım…
Financier ya da Türkçe’ye çevrilmiş haliyle mekik badem ezmesinin hafifleştirilmiş hali gibi biraz. Badem ununun yoğun olduğunu ve kabartma tozu olmadığını düşününce aslında o kıvamı anlayabilirsiniz belki. İçine farklı tatlar eklenebilen çok basit bir tarif. Çok kısa sürede, hiç çırpmadan yapılıyor olması da ayrı bir güzel tarafı. Yumurta sarısı kullanmak durumunda olduğunuz bir tarifin hemen ardından (yani bir pastacı kreması olabilir) artan yumurta akıyla hemen kısa sürede yapabilirsiniz ve böylece mutfağın bütünlüğünün keyfini çıkarırsınız.
Vişneli ve Çikolata Parçalı Mekik (12 adet büyük veya 24 adet küçük)
- 100 gr vişne ya da 24 adet vişne
- 50 gr damla / parça çikolata
- 160 gr toz şeker
- 140 gr badem unu/tozu
- 45 gr beyaz un
- 4 yumurta beyazı
- 75 gr tereyağı
- 1/4 çay kaşığı veya büyükçe bir tutam tuz
Malzemeleri bardak ve kaşık ölçüsüne çevirmek için bu tabloya bakabilirsiniz.
Yapımı:
Vişneler tazeyse çekirdeğini çıkardıktan sonra ikiye kesip kısık ateşte 1 yemek kaşığı toz şeker ile 10 dk pişirin. Dondurucudan çıkardıysanız oda sıcaklığına geldiğinde ikiye kesin ve beklemeye alın.
Diğer tarafta tereyağı kısık ateşte hafifçe karamelize edin. Bu ne demek; kısık ateşte eritmeye devam etmek aslında bu. Yani eridikten sonra “şıkır şıkır” gelen bir ses devam eder. O ses kesildiği anda altını kapatın. Biraz sonra tereyağının esmerleştiğini göreceksiniz. Oda sıcaklığına geldiğinde kullanmak üzere bekletin.
Tüm toz malzemeleri eleyerek koyun ve bir spatula yardımıyla karıştırın. Yumurta beyazlarını ekleyin karıştırmaya devam edin çırpın. Ardından oda sıcaklığındaki erimiş tereyağını ekleyin ve 1 dk daha karıştırın. Vişne ve çikolatayı hamuru kalıplara koyarken kullanacaksınız.
Eğer bir mekik kalıbı kullanıyorsanız sadece 4’te üçünü dolduracak şekilde kalıplara koyun. Ya da 12’lik bir muffin tepsisine toplam hamuru bölüştürün. Önce tabana birer yemek kaşığı koyup üzerine birkaç çikolata parçası, ardından birer kaşık harç tekrar koyup üzerine 2 parça vişne ve birkaç parça çikolata ve son kat harcı da koyup üzerine tekrar 2 parça vişne ve 2-3 adet çikolata parçası ekleyin. Vişne ve çikolatayı harca koymadan bu şekilde kalıba koyma sırasında eklemek bu malzemelerin dibe çökmesini engelleyecektir. Aynı zamanda vişnenin rengi hamura karışmayacak, pişerken saldığı suyu sadece kendi yakınına etki edecek, bu da görüntüyü daha cazip yapacaktır.
Tam bir muffin kadar doldurmayacaktır ve kabarmayacaktır. Muffin tepsisinin içine kağıt yerleştirebilir ya da ekstra tereyağı sürüp direk kalıba dökebilirsiniz. 180 C önceden ısıtılmış fırında fansız ayarda yaklaşık 38 dk, üzeri kızarana kadar pişirin. Öncesinden kürdanın kuru çıkması önemli değil. Üzerinin altın rengi olmasını beklemek gerekli. Bir hafta hatta daha uzun süre buzdolabında saklayabilirsiniz; küçük ama yoğun olduğundan kahvenin yanına bir tane alıp bütün hafta keyif yapabilirsiniz.
Bu yazı daha önce 5593 kez okundu!
merhaba öncelikle sitenizin, yazılarınızın,tariflerinizin sıkı takipçisi olduğumu belirtmek isterim 🙂 “oda sıcaklığındaki erimiş tereyağını ekleyin” demeniz ; karamelize olmuş ve oda ısısına gelmiş olan tereyağı oluyor değil mi ?
Bir de şunu sormak istiyorum ; tereyağını eritip şıkır şıkır sesi duyduktan sonra bir hayli ekşimsi tat yada nasıl demeliyim, yanığa yakın bir tat oluyor…Bu durum uygundur tarif için değil mi ? Denemek için sabırsızlanıyorum. Ellerinize sağlık.
Merhaba Fatma hanım,
Çok tesekkurler ilginiz icin.
1. Sorunuz aynen oyle, önce tereyagıni hazirlamak gerekiyor, oda sicakligina gelinceye kadar da hamuru hazirliyor ve birlestiriyorsunuz.
2. Soru evet yanık oluyor zaten karamelize etmek bir nevi yakmak ama yenebilecek derecede. Ben eksilik tadı hic almiyorum ama yanık tadı hafif olmak kaydiyla cok yakisiyor
Simdiden afiyet olsun
Sevgiler